Ana Sayfa

2 Ekim 2011 Pazar

Uyku Düzeni

Yuvada öğle uykusuna hala devam ediyor.

Gerçi geçiş biraz sancılı oldu. Uyandıktan sonra “ben annemi istiyom” diye ağlamalar başlamıştı. Ve ben yine bocalamaya başlamıştım,3 yaş ve 2 yaş sınıfındaki öğretmenleri “Eylül Naz burada uyumaya hazır” demelerine rağmen. ”Acaba”lara başlamıştım. Neyse ki böyle karıştığım dönemlerde Ersoy  benimle aynı fikirde olmuyor da "biraz zaman tanıyalım,hemen karar vermeyelim" telkinlerinde bulunup beni rahatlatabiliyor. Sanırım anneler biraz daha duygusal davranıp babalar biraz daha objektif bakabiliyorlar. bundan yola çıkıp genelleme yapmak çokta doğru değil ama :)
Arkadaşlarından Enes’in, bu ağlama olayında etkisi var mı bilmiyorum. En azından biz ona bağladık yani öğretmeni ile birlikte aynı fikre sahiptikEnes’in bazı sorunlarından dolayı ağlama krizlerine girdiği oluyordu.Bir gün bana dedi ki
“anne Enes ağlıyor, annesini özlemiş, o yüzden ağlıyor.”
Sonraki gün sınıf öğretmenine sorduğumda “evet Eylül Naz haklı”dedi.

Neyse ki her şey normale bindi, uyanma sonrası ağlamalar bitti :)

Evet rutinlerin çocuklarına hayatındaki önemini Eylül ayındaki bir çok yeniliğimizde tekrar tekrar yaşadık,iyice pekiştirdik zihnimizde. Hayatındaki rutinler devam ettiği sürece işimiz, hatta hayatımız daha da kolaylaşıyor.

Bana göre çocukları rahatlatan ya da kendini güvende hissettiren bir diğer en önemli şey ise konuşmak, anlatmak, bilgi vermek. Hatta karşımdaki çocuk deyip geçmeden yapmalı bunu.

Hiç yorum yok: