Ana Sayfa

28 Ağustos 2011 Pazar

Çıksın Bitsin Artık


Demiştim Ağustos ayının son yarısı zor  geçiyor diye.

Bir de buna yüksek ateş eklendi. Çarşamba günü akşam başlayan ateş cumartesi güne kadar sürdü. 39-39,5 derecenin altına neredeyse düşmüyordu. 8 saate bir Dolven, 4 saate bir –eğer ateş 38 derece üstü olursa- Calpol. Bu arada yaptığımız diğer ek takviyeler ise; duş aldırma,sirke ile silme.

Koltuk altında ateşini ölçmek bir sorundu bizim için. Neyse ki bu kez çok sorun çıkartmadı. Gerçi sorun çıkartacak halide yoktu. Bunu oyun haline getirmek işimizi kolaylaştırdı. O da bebeğinin ateşini ölçüyordu. Ateş ölçer dıııt diye ötünce hemen bize dönüp
nokta yedi olmuş anne” diyordu :) (Biz ölçtükten sonra 39.7 (otuz dokuz nokta yedi) diyoruz ya oradan kapmış hemen.)

Doktorunu aradığımda 72 saat beklememi söyledi. Antibiyotiğe başlamanın erken olduğunu bana her gün bilgi ver demeyi de ihmal etmedi. Bu durum da beklemek ne kötü Gözlerini açmaya, yürümeye, konuşmaya hali yoktu. Hatta yemek yemeği çok seven kızım yemek dahi yemiyordu.

Cumartesi günü ateş normale bindi tabii Eylül’de.

Arkadaki 2.azılar henüz çıkmamıştı. Bu kadar yüksek ateşin enfeksiyon dışında başka bir nedeni olamazdı diye düşündük.

Ağzını zor da olsa kontrol etmeye çalıştığımda diş etinin kabardığını gördüm. Sonrasında annem dişinin patladığını fark etmiş.

Şimdiye kadar Eylül Naz’ın diş çıkartma olayı bizde çok sancılı geçmedi. Hatta köpek dişini çıkartma dışında hiç ateşi olmadı. Ki o ateşi de yaklaşık 1 gün sürmüştü.

Fakat bu kez zorladı bizi de kendisini de.
Çıksın bitsin artık şu dişler :)

Hiç yorum yok: