Ana Sayfa

31 Aralık 2011 Cumartesi

Hoş Geldin 2012

 Zaman su gibi akıyor. Bir sene öyle hızlı geçti ki,ne zaman Aralık ayının sonuna geldik, anlamadım gerçekten.


2011 deki yeniliklerimiz;

Stajımla ilgili kendimce büyük adımlar atıp,bitirmem gereken cd’leri bitirmeye çalıştım.

Eylül Naz ilk kez okula başladı

İlk kez Şirince köyüne – Ağva – Sapanca Gölü – Muş’a gittik

Eylül Naz ilk kez şarkı söyledi. Birçok şarkı öğrendi ve söyledi.

Aslında en önemli gelişme, Eylül Naz’ın bezi bırakması oldu.

Eylül Naz, bot giymeyi, montunu askıya asmayı, diş fırçalamayı, kendi kendine yemek yemeyi öğrendi.

Eylül Naz ilk kez Cumhuriyet kutlamasına katıldı, sinemaya gitti

Eylül Naz ilk kez Noel baba gördü ve ondan hediye aldı :)

İzmir’de ilk kez gece tek başıma kız kıza dışarı çıktık

İlk kez ebeveyn olarak veli toplantısına katıldık.

Yılın son yarısı biraz sıkıntılı geçti ama bir aile olduğumuz bize hiç unutturmadı.

Ersoy iş değiştirdi belki de bu yılın en önemli yeniliklerinden biriydi :)

Ama 2011 de bizi en çok etkileyen olay ise Serdar’dı. Seni çok özlüyoruz :(

İyisiyle kötüsüyle geldi geçti işte koca bir yıl. 2012 yılından çok beklentim var umutluyum iyi ve güzel şeyler adına.

Evet kayıt altına alıyorum,2012 de çok ders çalışıp sınavımı vereceğim,bir dee zayıflayacağım ve ilk altı ay için de vermeyi planladığım kilo  ise-5 :)

Mutlu,huzurlu veee en önemlisi sağlıklı bir yıl diliyorum….  

Bütün dileklerin gerçekleşeceği bir yıl olsun 2012 :)




18 Aralık 2011 Pazar

Tuvalet Eğitim Süreci 2

Yaşasın ilk çişini tuvalete yaptı J

Bezsiz günlerimiz nihayet başladı. Hatta bezsiz 1.haftamız doldu.

İlk yıldızını öğle uykusundan altı kuru kalktığında aldı öğretmeninden.

Evde ve okulda altına kaçırmalı günler yaşıyorken bir sabah bir olay yaşadık;

Sabah işe-okula gitmek için kalktık, Eylül’e evden çıkmadan önce tuvalete gitmemiz gerektiğini söyledim ama inatla istemedi ve ben de zorlamadım. Tam çıkmak üzereyken altına kaçırdı. Doğal olarak hiç tepki vermedim ama üstünü değiştirmek içinde çok acele etmedim ıslak vaziyette kalsın diye( tavsiye üzerine). Üzerini değiştirirken sürekli “Anne bi daha altıma yapmıcam” deyip durdu, ki “altına kaçırabileceğini bunu onun yaşındaki bir çok çocuğun yaşadığını hatta onun yaşında benim bile” anlatmama rağmen.

O gün akşam okuldan almaya gittiğimde kocaman hem de renkli bir yıldızı vardı. Çünkü altına hiç kaçırmamış ve her çişi geldiğinde tuvalete yapmış.

Gündüz tuvalet olayını hallettik sayılır.

Peki gece?

İlk gecesi bol bol altına kaçırmalarla geçti ve sonraki dört gecesi de. 3 kez gece tuvalete kaldırmamıza rağmen, uyanamadığı için yapamıyordu. Ya uyukluyordu ya da uyanmamak için ayak diretiyordu. Bilinçsiz bir şekilde tuvalete oturması da ayrıca anlamsızdı. Gece uykusunun bölünmesi hem bize hem de ona ızdırap vermeye başlamıştı.

Bu tür sebeplerden dolayı tuvalet sürecinde adım adım gitmeye karar verdik.

5.günün sonunda gece uykusunda beze devam ediyoruz. Eylül uyuduktan sonra bezi bağlayıp O uyanmadan önce da çıkartıyoruz.

Bu arada yatağa sermek için hasta yatak koruyucu serme bezinden kullanıyoruz. Böylece yatağa sızdırmıyor hem de pamuklu olduğu içinde nemi hemen çekiyor. 

Akşam sıvı tüketimine de şimdilik biraz azalttık. Sütünü de yatmadan 1 saat önce veriyoruz.

Bir de bizim en büyük sorunumuz olan kaka olayı var,onu nasıl atlatacağız? 

Henüz tuvalete kakasını yapmak istemiyor,altına yapıyor,sonrasında birlikte tuvalete atıyoruz kakayı. 

Her şey bir an çözülmüyor demek ki J


Tuvalet Eğitim Süreci 1

Ekim ayı ortalarında bir gün Eylül’ü okuldan almaya gittiğimde öğretmeni Eylül bezi çıkarmaya hazır, eğitime başlayabilirsiniz dedi birden. Öylece kalakaldım. Ki biz kızımın beziyle mutlu mesut yaşıyorduk. Sanki böyle bir süreç olmayacakmış gibiydi. Umuyorduk ki;bir sabah kalkacaktık  kızım tuvalet-bez olayını halletmiş. Ama yokmuş böyle bir şey J

Peki, kızım hazır da, biz hazır mıydık, tabii ki hayır. Önce kendimizi sonra da Eylül’ü bu sürece hazırlamaya karar verdik. Ani değişikliklere anında olumsuz yanıt veren kızımı, bir an da böyle bir sürece sokmak yanlış olurdu. İlk kez bu sefer fazla doküman kurcalamadım.Sadece Tracy Hogg’un yazısını okudum o kadar.

Ekim ayının ortasından bu tarihe (11.12.2011) kadar, sürekli olmamak kaydıyla ama sık sık  “bezsiz yaşamdan” bahsettik. Bezi çıkartmanın zamanı geldiğini; aslında bezi yürüyemeyen, yardımsız tuvalete oturamadıkları için bebeklerin taktığından, bezi çıkarttığında artık kıyafetlerini kendisinin çıkartabileceğinden,v.s.bahsettik.

Eylül Naz yanımızdayken, teyzesine, anneannesine ve bir çok yakınımıza “çok yakın zamanda Eylül Naz’ın bezi çıkartacağını, çişini ve kakasını artık bizler gibi tuvalete yapacağını”söyledik. Bu tür konuşmaların hepsini duydu ,dinledi ve hiç tepki vermedi. Bu da iyiye işaretti.

Bu arada Ersoy ve ben de zaman kazanmaya çalışıyorduk.Ve artık hazırdık...

Aralığın 11’i Pazar günü kalktık kahvaltımızı yaptık. Dışarı çıkmak için hazırlandık. Eylül tuvalet için adaptör (ki o ona küçük tualet diyor) ve giymesi için iç çamaşırı alacağımızdan haberdardı.

Günün sonunda tuvalet adaptörü, yükseltici ve kendinin seçiğ beğendiği iç çamaşırlarından alıp eve döndük.

Adaptörü klozete koyduğumuzda oturmayı reddetmemesi ne önemli bir olaydı bizim için, sanki gerisi çorap söküğü gibi gelecekti. Tabii ki öyle olmadı.